• بازگشت به صفحه اصلی
  • donderdag 20 november 2008

    ÖZBEKLERİN İMPARATORLUĞU VE SONU – 2

    adana_gencturkistanlilar@mynet.com
    PARA İLE SATILAMAZ 04 KASIM 2008 SAYI 30
    ÖZBEKLERİN İMPARATORLUĞU VE SONU – 2
    II. Abdullah Han’ın ölümünden sonra, 1579 yılında, oğlu Abdu’l-Mü’min tahta geçti. O, üvey kardeşi tarafından öldürüldü. Özbek İmparatorluğu’nda kargaşalık baş gösterdi. İran Şahı Şah Abbas, Harezm’i işgal etti. Kazakların Han’ı Tevekkel, Semerkand’ı işgal etti ve Buhara’ya başarısız bir saldırıda bulundu. Şeybani Han Hanedanı’nın prensleri arasında, Han seçiminden dolayı, birlik yoktu. Beyler, 1554’te Buhara’ya sığınmış olan Abdullah Han’ın kızkardeşi ile evli olan Astrahanlı Sultan Canıbey’in taht’a çıkması için kendisine teklifte bulundular. Ne var ki Canıbey, bu teklifi reddetti. Bunun üzerine, kardeşi Baki Muhammed, 1597’de Han olarak seçildi. Bununla, 10 Han vermiş olan Şeybani Hanedanı’nın devri kapanarak Astrahanlılar Hanedanı devri başlamış oldu.
    Astrahanlılar Hanedanı (1597 – 1753), 9 Han verdi ve Şeybani Hanedanı’nın mirasını muhafaza etmeğe çalıştı. Fakat, Beylerin bencilliği yüzünden başarısızlığa uğradı. Çünkü; Beyler, küçük bölgelerde kendi hakimiyetlerini sürdürmeye çalışıyorlardı. Amu Derya ile Sir Derya arasındaki devletin birliğini bir defa daha tesis etmeğe, sadece Abdü’l-Aziz Han (1645 - 1685) muvaffak oldu. İran Şahı Nadir Şah (1736 – 47), 1740’ta Buhara’yı işgal ettikten sonra, Ebü’l-Faiz Han’ı kendine tabi kılmak suretiyle, Astrahanlı Hanedanı’nın çöküşüne damgasını vurmuş oldu. Nadir Şah’ın ölümünden sonra, Astrahanlıların Hanı Ebü’l-Faiz, 1748’de öldürüldü.
    Karşı şehri etrafındaki Özbek – Manğit boyu önderi Muhammed Rahim Atalık, 1740’tan beri devlet idaresi meselelerinde önemli bir rol oynamıştı. Ebü’l-Faiz Han’ın öldürülmesinden sonra, Han’ın 9 yaşındaki oğlunu (1747 – 48), ondan sonra da Ubeydullah’ı (1748 – 52) taht’a çıkardı. Devletin siyasetini bizzat kendisi tayin eden Muhammed Rahim Atalık, 1753’te Buhara’da taht’a çıktı. Bu hadise ile, 1920’ye kadar varlığını sürdürecek olan Manğit Hanedanı devri başlamış ve 1753’de Astrahanlılar Hanedanı devri sona ermiş oldu. Muhammed Rahim Atalık,“Han” ünvanından sarfınazar ederek“Emir” ünvanını aldı. Bununla beraber Manğit Hanedanı, artık Türkistan ve çevresinde nazım bir güç değildi. Çünkü; Şeybaniler İmparatorluğu’ndan sadece küçük Buhara Emirliği mevcuttu; diğer bölgelere gelince, hepsi bağımsız olmuştu.
    Daha önce de belirtildiği gibi, Timur’un ölümünden sonra bazı Beylerin bağımsızlık çabaları, hayli göze çarpıyordu. İmparatorluğun birliği için, ya çok sabırlı olan, veya başkalarını egemenliği altına alabilecek kadar kendini güçlü hisseden hükümdarlar, çaba harcıyordu. Muhammed Şeybani Han’ın ölümünden sonra dahi, anarşik çabalar devam etti. Harezm, bağımsızlığını ilan etti. Burunduk Han idaresinde, kendi devletini kurmak için boşa giden çabalardan sonra Çu Vadisi ve bozkır Özbek – Kazakları dahi, 1475’ten beri kendi başlarına hareket ediyorlardı. XVI. Yüzyılda, Doğu Türkistan’da, hocalar bilhassa sivrildiler ve siyasette söz sahibi olmaya teşebbüs ettiler.
    KAYNAK: DR. BAYMİRZA HAYİT
    TÜRKİSTAN RUSYA İLE ÇİN ARASINDA
    Ruhun şad mekanın cennet olsun Dr. Bay Mirza HAYİT.
    Unutmayacağız sizi.
    KURAŞ
    Özbek halkının geleneksel güreş türleri 3500 yıl öncesine dayanan dönemi kapsamaktadır. "Kuraş" sözcüğü Özbekçe'den tercüme edildiğinde "Güreş" anlamına gelmektedir. Kuraş ile mücadele ve toplumsal spor olarak çoğu eski doğu literatür kaynaklarında karşılaşmak mümkündür. Bin yıl önce ortaya çıkan "Alpomış" Destanında bile "Kuraş" en sevilen ve saygıyla karşılanan, ayrıca söz konusu dönemlerde Özbekistan'ın tarihi topraklarında yaygın olan bir spor türü olarak ifade edilmektedir.
    Çoğu eski ve orta çağ filozof ve tarihçileri kendi el yazmaları ve kitaplarında "Kuraş"dan bahsetmektedir. Doğunun büyük alimi ve fikir adamı İbni Sina, "Kuraş"ın vücudu ve ruhu desteklemenin en iyi yöntemlerinden biri olduğunu yazmıştır. Ancak Kuraş'ın ilk olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktığı ile ilgili net bir bilgi şu ana kadar yoktur. Buna rağmen, Kuraş'ın en eski güreş türlerinden olduğunu birçok uzman desteklemektedir. Milattan sonra IX. yüzyılda Kuraş'ın yeni gelişme aşaması başladı. O dönemlerde günümüzün Özbekistan Bölgesine yerleşen insanlar tarafından bayram ve düğün gibi büyük toplumsal olaylar düzenlendiğinde eğlence türü olarak Kuraş kullanılmıştır. Sonradan Kuraş normal eğlenceden bağımsız bir spor türü ve fiziksel hazırlık yöntemlerinden birine dönüşmüştür. XII. yüzyılda yaşamış Pehlivan Mahmud gibi büyük güçlü güreşçilerin isimleri halk içinde efsaneye dönüşmüştür. Günümüze kadar Hivada yerleşen mezarı kutsal yer olarak kabul edilmekte ve çoğu ibadet edenleri kendisine çekmektedir. XIV. yüzyılda tüm insan tarihinde tanınmış başkomutan ve devlet erbabı Amir Temur, kendi askerlerini fiziksel yeteneklerini geliştirmeleri için "Kuraş"ı kullanmıştır. Bilindiği gibi, Amir Temur'un ordusu o dönemin yenilmez ve dünyanın en güçlü ordusu olmuştur.
    Yıllar geçti ve "Kuraş" günümüzün Özbekistan bölgesinde yerleşen halkın en sevdiği ve önem verdiği geleneklerinden biri haline gelmiştir. Kuraş, Özbek'lerin kanında vardır dersek de hata yapmış olmayız. Çocuklar, bu güreş türüne olan sevgiyi babalarından miras almaktadır. Günümüzde sadece Özbekistan'da iki Milyona yakın kişi "Kuraş" ile uğraşmaktadır. Ayrıca bu güreş türünün meraklısı ve takipçilerinin sayısını belirlemek zorlaşmıştır. 1980'li yılların başında Kuraş'ın meşhur Özbek ustası, Judo ve Sambo, ayrıca Kuraş'ın gelişmesinde öncülük eden Kamil Yusupov, Kuraş'ın uluslararası standartlara uygun olacak yeni evrensel kuralların hazırlanması amacıyla miras olan Özbek güreşi öğrenilmesi konusunda araştırmayı başlatmıştır. 90'lı yılların başında bu zor araştırmayı tamamlamıştır ve Özbek Kuraş'ını dünya arenasına çıkarmayı hedeflemiştir. İlk başta kendisi tarafından hazırlanan Kuraş kurallarını uzman ve sevenler arasında kamu görüşüne havale etmiştir. Yeni kurallar, uluslararası spor standartlarına uygun olacak üniforma, güreş yapılacak yer, güreş süresi ve kostüm iyi yönlerini kapsayan Özbek güreş kurallarını birleştirmiştir.
    Kuraş kurallarının önemli bir üstünlüklerinden biri de yatık durumunda, yani parter olarak güreş yapmanın yasak olmasıdır. Güreşçilerin birisinin dizi yere deydiği zaman hakem güreşi durdurur ve güreşçilerin ilk pozisyonu almasını sağlar. Bu durum Kuraş'ın spor seyircileri açısından dinamik, hızlı ve ilginç olmasını sağlamaktadır. Bunun dışında Kuraş kuralları bel kemerinin aşağı kısmında tutulması, ayrıca diğer tüm acı veren ve boğucu hareketleri kesin olarak yasaklamaktadır. Bu ise sporcuların sakatlanma oranını en aza indiren Kuraş'ı güvenli bir güreş türü yapmaktadır. Kuraş'ın yeni dönemi eski Sovyet cumhuriyetleri içinde Özbekistan'ın ilk olarak bağımsızlığı ilan ettiği 1991 yılında başladı. Ülke Hükümeti, 70 yıllık totaliter rejiminde engellenen ulusal değerleri ve Özbek halkının gelenekleri yeniden yaşatmak hedefini koydu. Milli güreş türü Kuraş'ın yeniden hayata geçirilmesi konusu öncelikli hedeflerden biri oldu. Kuraş'ı modern uluslararası bir spor olması ve o¬nun Olimpiyat Oyunları kapsamına dahil edilmesi önemli amaçlardan biri olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Karimov'un desteğiyle bu Özbek güreşinin uluslararası kapsamda bir takımın faal grup üyeleri aracılığıyla geliştirme çalışmaları başladı. Bu grup tarafından büyük bir başarılara imza atılmış ve Özbekistan'ın çeşitli bölgelerinde bir kaç büyük turnuvalar düzenlenmiştir. Ülkenin her köşesinden binden fazla güreşçi bu turnuvalara katılma isteğinde bulunmuştur. Milyonlarca meraklı seyirci güreş keyfini tatmak için ülkenin tüm stadyumlarını doldurdu.
    Kuraş'çıların faaliyetleri sadece Özbekistan bölgesiyle sınırlı kalmamıştır. 1992 yıldan başlayarak bu grup tarafından Türkiye, Güney Kore, Kanada, Japonya, Hindistan, ABD, Monako ve Rusya gibi resmi spor forumlarında Özbek güreşinin uluslararası platformda bir kaç defa sunumu yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda Eylül 1998 tarihinde Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te düzenlenen ilk uluslararası Kuraş turnuvasına dünyanın 30 ülkesinin katılımı sağlanmıştır. Turnuva büyük bir ilgiyle karşılandı. Taşkent merkezinde yerleşen ve 30 bin kişi kapasiteli açık stadyum tamamen doldu. Özbekistan'daki ve dışındaki milyonlarca kişi TV aracılığıyla turnuva gidiş hattını izlemiştir. Cumhurbaşkanlığı Ödülü için düzenlenen 1.Uluslararası Turnuva büyük başarıyla geçti. Meşhur Türk güreşçi Salim Tataroğlu turnuvada galip oldu. 1.Uluslararası Turnuvanın düzenlenmesi yeni bir tarihi bir olaya neden oldu. 6 Eylül 1998 tarihinde Avrupa, Asya ve Amerika gibi 28 ülke temsilcilikleri uluslararası arenada Özbek güreşini temsil eden Uluslararası Kuraş Birliği adıyla (kısaca UKB) resmi bir organın oluşmasını sağladı. Bu organın ilk kurultayında uluslararası Kuraş kurallarını kabul eden ve UKB yönetim kurulunu belirleyen (İcra Komitesi) yeni uluslararası spor organizasyonun tüzüğü o¬naylandı. Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Karimov, Kuraş'ın uluslararası arenada gelişmesinde önemli gayretler gösteren birisi olarak tam oyla UKB'nin "Onur Başkanı" görevine seçildi. İcra Komitesinde 15 üye olup, UKB kurultayında oy çoğunluğu alma yoluyla dört yıllık süre için tekrar seçilebilme hakkı saklı kalmak koşuluyla seçilmektedir.
    1999 yılının Mayıs başlarında Taşkent yeni bir olayın şahidi oldu - Avrupa, Asya, Afrika, Doğu ve Güney Amerika gibi beş farklı kıtanın 48 ülkesinden gelen güreşçilerin katılımıyla I. Dünya Kuraş Şampiyonası düzenlendi. Özbek Devleti Başkanı ve UKB'nin o¬nur Başkanı İslam Karimov, bu şampiyonanın açılış konuşmasında Özbek Kuraş'ı Özbek halkının kendine özgü ruhi ve karakterini, özellikle kendi rakibine göre cesur, kararlı ve merhametli, adil, dürüst ve insani olmayı benimseyen özelliklerini kapsadığını ifade etti. Bununla beraber sözü geçen özellikleri kapsayan bu spor türünün tüm dünyanın desteğini ve sempatisini kazanma şansının çok yüksek olduğunu vurguladı. Günümüzde Kuraş, hemen hemen tüm dünya tarafından kabul görmüştür. Bolivya, Kanada, ABD ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nden Hollanda, Türkiye, Rusya ve Japonya'ya kadardır. Şu anda UKB, beş kıta Federasyonu ve 70'den fazla Asya, Avrupa, Amerika, Okean ve Afrika Kuraş Milli Federasyon'larını tek çatı altında birleştirmektedir. Gün geçtikçe uluslararası spor organizasyonu olarak UKB'nin itibarı artmaktadır. UKB Başkanı ve diğer İcra Komitesi üyelerin çeşitli uluslararası spor kurumları ve teşkilatların yöneticilerle olan buluşması ve görüşmeleri bunun kanıtıdır.
    Kuraş, en eski güreş türü olarak bilinir. Aynı zamanda hiç kuşkusuz ki, bu kadar eski tarihi sahip olmasına rağmen dünya arenasında en genç spor türüdür. Kuraş, 1998 yılında uluslararası arenada kendi yoluna başladı. Kolay ve kısa olmayan bir yoldur. Baştan itibaren bu yolun hedefi net olarak belirlenmiştir. Yani, Özbek Kuraş'ının uluslararası bir spor dalı olmasını sağlamaktır.
    KAYNAK: Özbekistan BaşKonsolosluğu web sitesi

    vrijdag 14 november 2008

    تاتارستان

    Tataristan bağımsızlık isteyecek
    Yeni bir Türk devleti doğuyor... Kosova, G.Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlık hareketlerinin ardından Tataristan da Aralık ayında BM nezdinde ‘resmi olmayan devlet’ başvurusu yapacak
    Bu yıl içinde Kosova, Güney Osetya ve Abhazya'da meydana gelen bağımsızlık hareketleri, Tatar milli hareketini de etkiledi. Bu 3 devletin başvurularının ardından TataristanMilli Meclisi de Aralık ayında toplanarak Birleşmiş Milletler ile uluslararası topluluk ve kuruluşlara müracaat edecek. 8. Türk devleti olma yolundaTataristan Milli Meclisi, Birleşmiş Milletler nezdinde, adını ‘resmi olmayan kuruluş’ olarak kaydettirmek ve Tatar Türklerinin haklarını savunmak için uluslararası kuruluşlarla bağlantı kurmaya başlayacak. 4 milyona yakın nüfusu bulunan Tataristan, Başkurdistan ve Çuvaşistan gibi Türk özerk bölgeleriyle de komşu.Tataristan Milli Meclisi'nin başkanlık oturumu 26 Ekim tarihinde Kazan şehrinde gerçekleştirildi. Bu oturumda Tatar Türklerinin sorunları ve örgütlenme işleri ele alındı. Oturuma katılanlar, Milli Meclis başkanı İldus Emirhanov'un milli ideoloji üzerine yaptığı konuşmayı dinlediler, güncel siyasî vaziyete göre yeni yöntemlerle çalışma gereksinimini belirttiler. Bu yıl içinde Kosova, Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarının tanınması, Tatar milli hareketini de etkiledi. Bu 3 devletin bağımsızlık hareketleri, Tataristan'ın devlet bağımsızlığını talep edip, dünyaya müracaat etmesine sebep oldu. Tataristan’da, Milli Meclis'i Birleşmiş Milletler nezdinde, resmi olmayan kuruluş olarak kaydettirmek ve Tatar ulusunun hukuklarını savunmak için uluslararası kuruluşlarla bağlantı kurmak amacıyla milli hareket başlatıldı. Bunları göz önünde bulundurarak, Tataristan Milli Meclis başkan yardımcısı Fevziye Bayramova, kurumun tüzüğünde yer alan ve 1992-1994 yılları arasında başarılı bir şekilde çalışmış olan Milli Hükümeti yeniden kurma teklifinde bulundu. Toplantıya katılanlar Bayramova’nın teklifini olumlu karşıladılar. Tataristan Başkanlık kararı ile Milli Hükümet yeniden kurularak, üyeleri ve başkanı seçildi. Tataristan Milli Hükümeti'nin yönetimini Amerika'da yaşayan bir Tatar Türkü olan, ünlü bilgin ve siyasetçi Vil Mirzayanov üstlenecek.Tataristan Milli Hükümeti’nin üyeleri şöyle:Halen Almanya’da ikamet eden uluslararası gazeteci Heyretdin Güleçyüz, Türkiye’de bulunan tarih bilgini İklil Kurban ve edebiyat bilgini Roza Kurban, Tataristan’da bulunan uluslararası siyaset bilgini Zölfiye Kadıyr, yazar Fenzaman Battal, yazar Gosman Gomer ve Başkurdistan’da ikamet eden uluslararası gazeteci Kerim Yauşev.Ayrıca Tataristan Milli Meclis başkan yardımcısı olarak seçilen Faik Taciyev, Tataristan'ın Çallı şehrinden ünlü bir siyasetçi. Aralık ayında Tataristan Milli Meclisi bir toplantı düzenleyecek ve Tataristan'ın devlet bağımsızlığının tanınmasını talep edecek. Tataristan Milli Meclisi, Tatar Türkleri adına uluslararası topluluklara ve kuruluşlara müracaat edecek. Yetmişten fazla milletin bir arada yaşadığı ülkenin nüfusu 3.779.800 kişidir. 2002 yılı verilerine göre, nüfusun %51'ini Tatarlar, %41'ini Ruslar, %3'ünü Çuvaşlar, diğer kısmını Ukraynalılar, Mariler, Mordvalar, Başkırtlar, Udmurtlar, Almanlar ve Kazaklar, vs. oluşturuyor.Nüfus yoğunluğu kilometrekarede 55,6 kişi olarak hesaplanırken, %73,8'i şehirlerde, %26,2'si kırsal kesimlerde yaşıyor.Dünyadaki Tatar Türklerinin sadece %27'si kendi Cumhuriyetlerinde yaşamaktadırlar. Tataristan dışında; ABD, Almanya, Avustralya, Çin, Finlandiya, Japonya ve Türkiye'de yaşayan Kazan Tatarlarının sayısı 7 milyonun üzerindedir. ( Önce Vatan Gazetesi ) - 02/11/2008
     
  • بازگشت به صفحه اصلی